6 Ocak 2011 Perşembe

~Tasarımsal Tepkilerde Küresel Isınma~

Dünyamız hızla değişmekte, ne yazık ki  doğal dengesi daha büyük bir hızla kötüleşmektedir.Teknoloji, bilim, tıp vs. konusundaki hızlı gelişmeler ve keşiflere rağmen.

Tabi ki bizlerle birlikte yaşadığımız bu doğayı paylaşan tüm canlı türlerini de etkilemektedir. Hatta bu büyük “sorun”, artık hepimiz için büyük bir “tehdit” haline gelmektedir.



 Switzerland,  Spencer Tunick
  
İsviçre'de 600 çıplak gönüllü, amerikalı fotoğrafçı Spencer Tunick'le,
 küresel ısınmaya karşı dikkatleri çekebilmek için, Greenpeace' le beraber . 
  
Dünya çapında yapılan konferanslar her geçen zamanda daha çok kapsamlı hale gelmekte, bireysel bilgilendirme projelerine büyük önemler verilmektedir. Toplumun her kesimden, her yaştan herkesin ilgisi bu konuya çekilmeye ve konunun ne kadar ciddi olduğu anlatılmaya çalışılmaktadır.


Türkiye bu sorunun bilincinde mi, bu toplu hareketin neresinde acaba? Bireysel olarak yapabileceklerimiz, suyu az açmaktan çok daha fazla. 13–12–2007 tarihinde başlayan BM iklim değişikliği konferansına katılan 190 ülke, yeni bir küresel anlaşma için çalışmaktalar. Anlaşmaya karşı çıkan az sayıda ülkeden biridir Türkiye.


Küresel ısınmanın etkilerini sınırlarda yaşadığımız ve su sıkıntılarıyla uğraştığımız günlerin artan sıcaklıklarla devam edileceği, yapılan tüm konferans ve belgesellerle açıklanırken, tasarımcılar bu soruna farklı çözümler bulmaya çalışmaktadırlar. Andreas Vogler ve Arturo Vittori, tarafından, daha önceleri de geleneksel İslam mimarisinde yapı içindeki hava sirkülasyonunu sağlamak için kullanılmış bir tekniğin taklit edilmesi ile tasarlanan “Desert Seal”, (çöl hava çadırları), çöl sıcakları için projelendirilmiştir. İçine girildiğinde dışarıdaki havanın zıttı bir hava sıcaklığına sahip bir ortam yaratan çadır içinde, sıcak günlerde soğuk hava, akşam ise sıcak hava hâkim olmaktadır.        



                   

Tarihin ilk küresek ısınma çizgi romanını yazan Kate Evans'ın Türkçeye de çevrilen çok satan kitabının sloganı, “bu kitabı hayatını değiştirmek için kullan, çünkü bundan sonra olacaklar senin şimdi neler yapacağına bağlı.” Durum bu haldeyken, öncelikle tüketici olarak bilinçlenmek ve doğayla uyumlu bir yaşam tarzını benimsemek ve talep etmek gerekmektedir.
                



2007 Nobel Barış Ödülü ve 2007 “En İyi Belgesel Oscar” ı Al Gore’un imzasını taşıyan “An Inconvenient Truth” - “uygunsuz gerçek” belgeseline uygun görülmüştür. Nobel Ödülünü, Gore ile Pachuari’nin İklim Değişikliği Paneli aldı. Norveç Nobel Komitesi, Barış Ödülü için şu açıklamayı yapmıştır: “Komite insanların neden olduğu iklim değişikliği konusundaki bilinci artırmak için gösterdikleri çabalardan dolayı 2007Nobel Barış Ödülü’nün Birleşmiş Milletler Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli ve Al Gore arasında paylaşılmasını kararlaştırmıştır. Al Gore, muhtemelen, alınması gereken önlemler konusunda dünya genelinde bilincin daha da artırılması için en çok çaba harcayan kişidir.” 4                  


 www.liveearth.org tüm organizasyon detaylarına sahip.
 Çevre bilinci sorumluluğuyla tüm dünya çapında düzenlenmiş dev konser organizasyonu.                            
 Live Earth konseri, 7 Temmuz 2007 günü Avustralya ve Japonya'da yapıldı. Konser 120 ülkenin TV kanalında yayınlandı, aynı zamanda internet üzerinden yapılan canlı yayınlarla 2 milyar kişiye ulaştı ve gün boyu çevre sorunlarına yönelik programlar yayımlandı. İklim Koruma Birliği (The Alliance for Climate Protection-TACP) ve Sivil Toplum Kuruluşları tarafından düzenlenen Live Earth konseri, 2005 yılında yoksullukla mücadele için yapılan "Live 8" konserinden esinlenmiş ve “çağrıya cevap ver” sloganını kullanılmıştır.

3 Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli; Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli (Intergovernmental Panel on Climate Change -IPCC), iklim değişikliği sorunuyla mücadele etmek amacıyla Dünya Meteoroloji Organizasyonu (WMO) ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) işbirliğiyle 1988’de kuruldu. Panel, BM ve WMO’nun bütün üyelerine açık. IPCC resmi internet sitesine göre, panelin amacı, insan eliyle oluşan iklim değişikliğinin bilimsel, teknik ve sosyoekonomik sonuçlarını, detaylı, tarafsız ve şeffaf olarak analiz etmektir. IPCC’nin kendisi bilimsel araştırma yapmamakta, fakat yayınlanmış bilimsel araştırma ve teknik literatürü değerlendirmeye almaktadır. IPCC’nin internet sitesinde verilen bilgilere göre, 2007 raporunun hazırlanışı 6 yıl sürmüştür ve 130 ülkeden 2500 uzman, 450 ana yazar ve 850 destekçi yazar rapora katkıda bulunmuştur.
4 NTV yayın ve basım arşivinden alınmıştır


Değişen iklim yapıları ve artan hava sıcaklıkları nedeniyle, yaşadığımız şehirlerde çöl sıcaklıkları yaşamaya başlayınca pek çok köşede bu hava çadırları bulunacak gibi görünmekte. Aynı artan ses kirlilikleri nedeniyle tasarlanmış olan sessiz cam odalar gibi. Şimdilerde hala kullanmakta olduğumuz pek çok eşya da işte o zaman fonksiyonlarını yitirecek ve yeni kullanım alanlarında değerlendirilmeye başlanacaklar belki de. Ton Batto’nun London Riba Hotel için tasarladığı radikal, düşündürücü iç mekan tasarımları gibi. Saksıda yetişen çiçekler olmayınca, belki de saksılar birer aydınlatma elemanlarına dönüşebilirler.                                                    

Amacı küresel ısınmaya karşı mücadelede dünya insanlarını bilinçlendirmek, durumun ciddiyetini vurgulamak olan “Live Earth” konseri için, İstanbul önceleri konser duraklarından biri olarak belirlenmişken, daha sonra programdan çıkartıldı. 1 Türkiye’nin listeden çıkartılma kararının başlıca nedenleri gazetelerde, Live Earth`ün Türkiye organizatörü Purple Concerts`ın tüm çabalarına karşın seçim telaşındaki yetkililerin ilgisizliği ve sponsor sayısının da yetersiz kalması olduğu belirtildi.2


Çevreyle ilgili bu mega mesele, ülke olarak şimdilik bizi pek ilgilendirmiyor gibi görünmektedir. Ancak küresel ısınma ve atmosferin kirlenmesi gibi büyük meseleler, gelecekte son derece etkili olacaktır. Küresel ısınma tartışmalarının bilimsel yanı hakkında ne düşünüldüğü hiç önemli değildir. Yakın gelecekte önem taşıması beklenen yegane şey; kamuoyunun dengesidir ki; bu denge küresel ısınmanın insan eliyle yaratılmış bir durum ve küresel bir tehdit olduğunu düşünenlerin lehine değişmektedir. Küresel ısınma önümüzdeki yüz yılın da temel meselesi olacaktır. Veriler kaygı verici bir gidişe işaret etmektedir.

 Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli 3, küresel ısınmayla mücadele çalışmalarının başını çekmektedir. 130 ülkeden 3 bin bilim adamını bünyesinde toplayan panel, hükümetlere alacakları tedbirler konusunda öncülük etmeyi hedeflemektedir. Birleşmiş Milletler uzmanlarına göre; Dünyanın ortalama ısısı geçtiğimiz 100 yıl içinde 0.6derece arttı. Ortalama ısı önümüzdeki 100 yılda da 1,2 derece artacak. Kritik eşiğin ise 2 derece olduğunu ifade edildi. Dünya önümüzdeki yıllarda, 2 dereceden daha fazla ısınırsa, artık küresel ısınmayı önleme şansı kalmayacak.

0 yorum:

Yorum Gönder