8 Ocak 2011 Cumartesi

~TREND NEDİR 2~



                       

Çevremiz, bizleri baştan çıkarmaya çalışan renkli stratejilerle doludur. Simgesel düzen, her birine olduklarından fazla anlam ve değer yüklenmiş formlardan oluşmaktadır. Bu nedenle, bunca algısal zorlamanın içinde artık yeniliklerin arayışları içerisine girilmektedir. Yapısal çevrede, gün içerisinde pek çok  farklı uyarıcı reklamla karşılaşılmakta, oysa bunların yarısı dahi gün sonunda akılda kalmamaktadır.
Bu yoğunluk içerisinde, bir olgu farklı ve güçlü bir etki yaratabilmelidir ki, bunca seçeneğin arasında akılda kalan, seçilen ve vazgeçilmez olan olabilsin.

Trendler, genel yönelimin dışında kalan öncü hareketlerdir.
Önemli olan bu yönelimleri doğru yorumlayabilmektir.

Toplumu oluşturan tüm bireyler, ortamın durumuna bakmakta ve güzel bir hayat istemektedirler. Bu durum, tüm toplumu duygusal açıdan etkisi altına almakta; giyim, yemek ve yaşamak istenilenleri kökten etkilemektedir.

İnsanlar gelecek için hem kaygılanırlar, hem de heyecanlanırlar. Bu yüzden, iyi bir tasarımcı, yönelimleri anlamalı ve yaklaşımlarla ilgilenmelidir, yoksa dünya değişir ve bu değişime hazırlıksız yakalanılır. Ayrıca unutulmamalıdır ki toplumsal yönelimler, fırsatlar kadar tehditlere de işaret edebilmektedirler. Bu nedenle her daim takip edilerek doğru analiz edilmeleri gerekmektedir.                                     

İç mimarlıkta mekan tasarımı, edinilmiş temel bilgilerle mekanın kimlerin ne amaçla kullanımı göz önüne alınıp planlanarak yapılmaktadır. Toplumsal eğilimler de, tasarımların oluşum evrelerinde, yerleşim planından konsept renklere, dokulara kadar pek çok detayda belirleyici bir etken olmaktadırlar. Mekansal düzenleme çevresinde bu tercihler; fonksiyonellik, dayanıklılık, fiyat,ağırlıklı olarak yönelimler doğrultusunda belirlenmektedirler.

Kendine özgü karakteri ve kriterleri mevcut olan her mekanın; sanatla paralel devam eden tasarımının, doğru değerlendirilmiş yönelimlerle birlikte çözümlenişi her zaman net ve kesin şekilde olmayabilmektedir. Metaller, ahşap seçimleri, doğal malzemeler, cam, tekstil, renkler, ışık vs. gibi pek çok malzemenin sanatsal detaylarla bütünleştirildiği mekanların, her dönem içinde korudukları duruşları; ayırt edebilen,  ”tasarımı okuyabilen” eğitimli gözler tarafından mümkün olmaktadır. Ancak dönemsel periyotlar içinde şekillenen tasarım süreçlerini oluşturmak, tasarımın her zaman kesin çizgilerle sınırlandırılmış olmasını gerektirmemektedir.

Tasarımın içinde yeni fikirlere açık olmak her daim başarı getirebilecek bir olgudur. Gerek mekan gerekse obje tasarımında toplumsal eğilimlere yönelip sadece o noktadan devam etmek değil, bunların getirdikleri yeniliklere odaklanarak, malzeme seçiminden, konsept oluşumuna kadar yeni fikirler üzerinde elemeler yaparak çalışmak, “getirilen” yeniliğin “aranılan – talep edilen” olmasını sağlayacaktır.

İç mekan tasarımında, gelecekle ilgili eğilimleri çözümlemek üzere, fütürist ve senaryo hazırlayanları görevlendiren bunca firma olmasının sebeplerinden biridir geleceğe yönelim. Bu, yarını değiştirmek, her düzeyde geleceğe yönelik düşünmek, engelleri boşa çıkarmak için geniş görüşlü olmak anlamına gelmektedir. Çünkü geleceğe ilişkin öngörülerde bulunarak tasarım yapabilmek ancak şimdiden dünyanın uyum sağlama yeteneği konusunda ilerisi için doğru değerlendirmeler yaparak, onu şekillendirmek, bir adım önde olmak demektir.

Son yıllarda pek çok firma, otellerden sonra nihayet evlerdeki mekansal düzenlemelere daha çok önem vermeye ve bu noktaya odaklanmaya başlamışlardır. Özellikle metropolit şehirlerde bu eğilim, bu gelişim kendini daha çok hissettirmeye başlamıştır.

0 yorum:

Yorum Gönder