8 Ocak 2011 Cumartesi

~Trend Moda Değildir~

  
“Etrafınızdaki on insandan dokuzu trendi ‘moda’  ile yan yana kullansa da, aslında dünyanın hangi yöne doğru değiştiğini gösteren temel kavramlardan biridir”.vs  

Çünkü artık moda olan o kadar hızlı değişmektedir ki, neler yaşadığımızı unutmaktayız ve karşılaştığımız her şeyi yeniymiş gibi algılamaktayız.     


Trend kavramı yaşamı ilgilendiren her alanda kullanılmaktadır. Ancak bu kavram anlamı dışındaki pek çok alanda yanlış kullanılmasından kaynaklanan sebeplerden dolayı,kimi kesimler tarafından, popüler olanla aynı anlamdaymış gibi kullanılmaktadır.  
                   
Rönesans devri ve sanayi devriminden sonra sanat, bilim, teknik gibi alanlarda kullanılan her kelime, özgün aslından Türkçeye uyarlanılarak kullanılmaktadır. Mimarinin, tasarımın, bilimin, teknolojinin ve sanatın evrenselliği gereği Türkçeye uyarlanan bu kelimeler, isimler ve  kavramlar dilimizde tam olarak anlam ve algı karşılıklarını her zaman bulamamakta, profesyonel kullanıcılar arasında dahi farklı yorumlara yol açabilmektedir.  Dilimize geçen kelimelerle yaşanılan sıkıntı, bugün bir başka şekilde trend kavramıyla da yaşanmaya devam etmektedir.
 

Konuşma dilinde her ne kadar moda ile beraber kullanılsa da modanın aksine, trendler kitlesel eğilimler olduklarından, moda trendlerin, trendler de toplumsal değer ve davranışların takipçisidirler ve bu yönde değişiklik göstermektedirler. Kısaca yaşam stillerinde değişiklik yapma eğilimlerine “trend”, trendlerin geçici ihtiyaçlarına sektörel bazda cevap verilmesine de “moda” diyebiliriz.

Amerikalı trend analizci Armani ve Versace gibi modacıları keşfeden David Wolfe, perakende günlerinde yapılan bir söyleşide kendisine yöneltilen, “insanların alış veriş psikolojilerini trendler mi etkiliyor, yoksa toplumun psikolojilerinin sonucunda mı trendler oluşuyor?” sorusuna cevabı; “ Modayı incelediğimiz zaman; bulunduğu toplumun bir yansıması olduğunu görürüz. Bu yüzden insanlar, önce modayı yaratan toplumsal eğilimleri ortaya çıkartırlar, sonra trendleri belirlerler, bir sonraki trendin ne olduğunu anlamak isteyen kişilerin, bir nevi psikolog olması gerekmektedir.” olmuştur.

Bu Starbucks’ın Avrupalı hayat tarzına geçiş eğilimlerinden, Apple iPod’un internet üzerinden müzik paylaşma eğilimlerinden destek alarak beslenmeleri gibidir.Aynı psikoloji sadece bir alanı değil birçok alanı etkisi altına alır; geçici moda anlayışı belki resimleri bir “sezon” çantalara taşırdı ama tasarımlar ve yeme içme yaşam alışkanlıkları aynı psikolojinin etkisi altında kalmaya devam ederdi. Aslında toplumsal eğilimlerin ne kadar süreli geçerli olacaklarını ya da ne kadar etkili olabileceklerini önceden kestirmek güçtür.

Son on yıllık dönem süresince yeni oluşumlara gidilmiş olunsa da, moda alanında sürekli tekrarlar göze çarpmaktadır. Sektörde moda olmak isteyen markalar, her ne kadar trendlerle güçlendirilerek ek bir ivme kazanmış olsalar da, yapılan araştırmalar, hangi konuda olursa olsun, tek yönlü ve kendini tekrarlayan bir moda anlayışının 21. yy toplumunda güven duygularını uyandırdığını göstermektedir. Bu değişim, genel bir korkaklık eğilimi içinde bulunduğumuzu gösterirken, dünya değişip, kendimizi fiziksel ve ekonomik yönden güvende hissettiğimizde artık, eğilimler böyle hızla yön değiştirmeyecek ve gerçek anlamda yepyeni trendlerle karşılaşılacaktır.


 
"Dönemlerin toplumsal eğilimleri ortak kabul görmüş davranış ve ifade biçimleri, dönemlerinin trendleridir. Soyut resim sanatına moda diyebilir miyiz, hayır. Ama Jackson Pollock, Joseph Albers resimleri t-shirtlere ve çantalara basılıp defilelere çıksaydı evet, o zaman moda olurdu."
 David Wolfe

0 yorum:

Yorum Gönder