13 Ocak 2011 Perşembe

~ “Trendsetter” - Öncü Gruplar ~


Sturbucks kahvesinden daha çok ilgi çeken üzerinde kullanıcının ismi olan bardakları ve özel ilgileri ile verdikleri imajdır.

Starbucks’ın her kahve içmeye gelen müşterisine sıcak bir ortamda,  kendi ismiyle seslenmek için uyguladığı, aslında iki adım ileriden alınan üzerinde ismin yazılı olduğu bardaklar yine topumun her bireyinin anlık da olsa, özel olma isteğinin akıllıca çözülüp uygulanmış başarılı bir stratejisidir. Oysaki çoğu kişi bunun farkında bile değildir. 



Hiçbir firma veya kişi toplumsal eğilimleri tek başına değiştirememektedir. Çünkü tüm bu eğilimler, temelde toplum içindeki düşünce yapılarından ortaya çıkmaktadır. Bu düşünce yapısında oluşan ilk oluşumlar gençlerden oluşan öncü gruplardan çıkmaktadır. Toplumsal her olguda olduğu gibi bu öncü gruplar, gençler ve yenilikçi düşünce yapısındaki bireylerden oluşturulmaktadır. “Biz mi trendleri yönlendireceğiz, trendler mi bizi?”, sorusu günümüzde pek çok kişinin aklına gelmektedir. 1 Karşı duran, “trendler beni yönlendiremez” gibi negatif yaklaşımların temelini de oluşturmaktadır.

Dönemin algısal farklılıklarını önceden belirleyerek, kendilerini bu eğilimlere uydurarak, durumu içinde bulundukları sıkıntıdan kurtulmak için kullanan firmaların, karşılıklı etkileşimin oluşmasındaki ince çizgide olmaları, detaysız bir gözlem sonucu farklı yorumlanabilmektedir. Belki de tarihin ilk “trendsetter”ı olan Wedgwood Ceramics’in, bundan 200 yıl önce yaptığı;  kraliçeye çay fincanı takımı hediye etmesinin, hemen ardından “queenswear”  adını kullanarak fincan takımını pazara sunması, ince çizginin daha az belirgin hale gelmesi nedenlerinden olmuştur. Sonuç, “kraliçenin porselencisi” ilan edilip, satış grafiğinde ki yükselen rakamlara ulaşmak olmuştur.


Wedgwood Ceramics, fincan tasarımları

Karşılıklı etkileşimin oluşmasındaki ince çizgi için kullanılabilecek örnekteki başarı, bir bakıma dönemin arzlarını en iyi şekilde belirleyip bu taleplere uygun yanıtlar vermekten geçmektedir. O dönem içerisinde halk, kim gibi olmak isteyebilirdi ki, kimin gibi çay içmek?




Tabi ki kraliçe gibi.Aslında günümüze gelip baktığımızda pek de değişen bir şeyler olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz, Kraliçenin yerini starlar,mega starlar almış durumda.

Şimdi neredeyse her popüler yerde olan Starbucks’ın bu kadar yayılmasında ünlü yıldızların ellerinde Starbucks kahveleriyle gezmesindeki payı kesinlikle göz ardı edilmemelidir. Bu yöntem demek ki hala işe yaramaktadır. Ama bu kağıttan kahve bardakların ünlülerin eline tutuşturulmasıyla ya da sadece adını “kraliçenin çay takımı” diyerek değiştirip porselen takımı üretmek değil, toplumun nerelere bakıp, kimlere özenerek, kimleri taklit ettiğini çözmekte yatmaktadır.
19.yy dan sonra bu tarz stratejilere başlangıç noktası olan, dönemler içinde oluşan eski akımlar, öncüleri yani modern terimiyle "trendsetter"larıyla yıllarca etkisi devam eden tasarım felsefeleri ve kültürleri oluşturmuşlardır.  Örneğin Kübizm akımı ve Pablo Picasso? Fovizm akımından kopan sanatçıların oluşturduğu bu akımın temel özelliği, parçalanan, öne arkaya katlanan ve açılan cisimlerin üçüncü boyutunun, tuvalin üzerine perspektif olmadan getirilebilmesi olmuştur. Pablo Picasso bu akımın en önemli öncüsü, bir başka değişle kübizm trendinin “trendsetter”ı olmuştur.          

Kübizm mimaride de etkili olmuş, binalarda, mobilya ve aksesuar tasarımında dönemin mimar, tasarım ve sanatçılarını da yeni biçimsel formlar oluşumuna yönlendirmiştir. 2005 yılı itibariyle yeniden yorumlanmaya başlanan bu büyük akım,  "kadınsılaşma trendi" başlığı altında daha detaylı anlatılacaktır.               

Yıllarca etkileri devam eden tasarım felsefeleri ve kültürleri oluşturmuş akımlardan,  insanlığı karamsarlığa, karmaşıklığa, ümitsizliğe iten I. ve II. Dünya savaşlarından sonra ortaya çıkan Dadaizm, çocuksu heyecanlarla akılcılığı reddetmektedir. Dadaistler için mantık sorularının sorulmadığı anlık duyguları yakalamak önemlidir. Hans Arp ve Marcel Duchamp önemli öncülerdir.

Küçük, büyük tüm trendlerin belirlenmesini ya da ortaya çıkmasını hazırlayan kuşkusuz onlarca faktör mevcuttur. Bunların en önemlileri arasında; sosyal kırılmalar, teknolojik gelişmeler, kültürel akımlar, kanun ve kurallardaki değişiklikler, bireysel tercihler ve pazarlama faaliyetleri sayılabilmektedir.  Yaptıkları pazarlama planları sonucunda  “trend belirleyici marka” 2 olmak isteyen pazarlama insanlarının zaman zaman düştükleri hata ise kapsamlı reklam kampanyaları sonucunda trend belirleyebilecek noktaya gelecekleri varsayımıyla hareket etmeleri olmaktadır. Pazar araştırmaları sadece, insanların bugün ne düşündükleri hakkında bilgi verirken, bir iki yıl sonra hayatın nasıl olacağını pek söylememektedirler. Zaten dünya değişimi hızlandıkça, planlama çalışmalarında sahip olduğu önem de azalmaktadır. Gücü ne kadar yüksek olursa olsun, tek bir markanın yürüteceği kapsamlı bir proje sonucunda toplumsal eğilimlerin yönünün belirlenmesi ve değiştirilmesi imkansızdır.  Bu nedenle “trendsetter” kavramını; trendleri oluşturan, yön veren, yoktan var eden kişiler olarak tanımlamak kesinlikle yanlış olacaktır.                                                                      



Tasarımcı Sertaç Ersayın’ ın yılın tasarım trendlerini açıklarken sorduğu bir sorudur
2  Popcorn, F. (1992), The Popcorn Report National Bestseller, Harper Business Edition, New York

3  -Songör, Ş., (2006), “Türkiye Perakendesine Bakış”, Perakende Günleri 06-Konferans, İstanbul

0 yorum:

Yorum Gönder